SUMMARY
Gender equality corrresponds to equal rights and opportunities of individuals based on their gender. However, gender inequality refers mostly lack of women’s economic and political empowerment. Socially constructed different gender roles can be observed mostly in daily life. Gender inequality which can be perceived as an important social dynamic affects the happiness of individuals and hence happiness of society. In this study, the relationship between the sub indicators of Gender Inequality Index and Happines Index for OECD countries have been investigated using canonical correlation analysis based on both pearson correlation matrix and MM covariance estimator. As is known, canonical correlation analysis explores the relationships between two multivariate sets of variables. Findings indicate that there is a strong correlation between Gender Inequality Index and Happines Index. ÖzetToplumsal cinsiyet esitligi kadinlarin ve erkeklerin, kiz ve erkek çocuklarinin esit hak, sorumluluk ve firsatlardan yararlanma hakkina sahip olduklari anlamina gelmektedir. Daha çok kadina yönelik cinsiyet esitsizligi olarak yansiyan cinsiyet esitsizligi ise kaynaklara ve firsatlara ulasmada esitsizlik, is hayati ve siyasette kadinin sinirli olarak yer almasi seklinde tanimlanabilir. Cinsiyet esitsizliginin gündelik yasamdaki yansimasi en iyi çiftler arasindaki iliskilerde ve toplumsal kültürel yapida gözlenebilmektedir. Toplumsal dinamik olarak önemli bir faktör olan cinsiyet esitsizligi dogrudan bireylerin mutlulugu ve dolayisiyla toplumun mutlulugu üzerinde oldukça etkilidir. Bu çalismada OECD ülkelerine ait Cinsiyet esitsizligi indeksi bilesenleri ve mutluluk indeksi bilesenleri arasindaki iliski Pearson korelasyon matrisi ve dayanikli (robust) MM kovaryans tahmincisine dayali kanonik korelasyon analizleri ile incelenmistir. Bilindigi gibi kanonik korelasyon analizi, degisken setleri arasindaki iliski incelenirken kullanilan bir çok degiskenli analiz teknigidir. Her iki yaklasima göre elde edilen bulgular mutluluk indeksi ve cinsiyet esitsizligi indeksi arasinda güçlü bir iliskiye isaret etmektedir.