SUMMARY
Alman folklorunun en önemli ürünlerinden biri olan Grimm Masallari, popülaritesi günümüzde de devam eden, zamanla çocuk edebiyati baglamindan tasarak sanat dallarinda da kendini gösteren anlatilardir. Bilhassa Kirmizi Baslikli Kiz, islenis yönüyle günümüzde siklikla çesitli alanlarda karsilasilan bir masal hâline gelmistir. Edebiyatta postmodernizm, metinlerarasilik baglaminda geleneksel veya yazinsal olan her türlü anlatiyi eklektik düsünceden süzerek metne dâhil etme ilkesini benimsemistir. Bu anlamda yapi itibariyla olaganüstü unsurlar barindiran folklorik anlatilar, postmodern edebiyatin yaratmaya çalistigi gerçeklik dünyasi baglaminda oldukça elverisli oldugundan postmodern edebiyatla birlikte yeni görünümlerle edebî metinlerde yerlerini almislardir. Kaynagi mitlere kadar uzanan Kirmizi Baslikli Kiz, içerdigi semboller, motifler, kavramlar ve masal ile sembollesen soru-cevap zinciriyle oldukça zengin bir anlati olmasi sebebiyle popülaritesinin yani sira ayni zamanda islevsel bir masaldir. Bu zenginligi ve islevselligiyle postmodern sanatçilarin da dikkatini çeken masal, metinlerarasi yöntemlerle postmodern eserlere de tasinmis, hem sekil hem de muhteva baglaminda taklit edilen anlatilardan biri olmustur. Bu çalismada Türk edebiyatinda postmodern anlayisi benimseyen sanatçilardan Ihsan Oktay Anar, Sebnem Isigüzel, Nedim Gürsel ve Mine Sögüt gibi isimlerin eserlerinde yer alan Kirmizi Baslikli Kiz masalinin islevi incelenmistir. Gerek içerdigi sembol ve motifler gerekse bilinçdisi kavramlariyla Kirmizi Baslikli Kiz masalinin romanlara etkileri, sanatçilarin basvurduklari metinlerarasi yöntemlerin sebep ve sonuçlariyla birlikte sunulurken masalin bu esnada geçirdigi dönüsüm ele alinmistir.