SUMMARY
28 Ocak 1920’de Meclis-i Mebusan’in kabul ettigi Misak-i Milli ile tespit edilen ilkeler, Türk dis politikasinin temelini olusturdu. Mustafa Kemal Atatürk, Türkiye’nin çagdas devletler arasinda hak ettigi yeri almasinda, izlenecek dis politikanin oldukça etkili olacagini bilmekteydi. Bu baglamda dis politika vizyonu akilcilik ve gerçekçilik temellerine dayaniyordu. Balkanlar, stratejik özelliklerinden dolayi tarih boyunca büyük devletlerin hedefinde olan bir bölgeydi. Türkiye, Balkanlarda statükocu bir siyaset takip etmekteydi. Balkan devletleriyle sorunlarin çözümüyle birlikte ikili anlasmalarla iliskiler güçlendirilmeye çalisildi. Türkiye ile Yunanistan arasindaki yakinlasma Balkanlarda bir birlik kurulmasi yönünde en umut verici gelisme oldu. Bu dogrultuda konferanslar toplanarak görüsmeler basladi. Ilki Atina’da toplanan konferansin ikincisi Istanbul’da toplanmisti. Çalismanin amaci; II. Balkan Konferansi öncesinde yapilan hazirliklari, görüsmeleri, kamuoyunun yaklasimini ve sonuçlarini ayrintili olarak incelemektir. Türk kamuoyunun, konferansi ve dolayisiyla da Balkanlarda bir birlik kurulmasini ne kadar önemsedigi arsiv belgeleri, ulusal basin, tetkik eserler ve makalelerden yararlanilarak ortaya çikarilmaya çalisilmistir. Yaklasan II. Dünya Savasi öncesi Türkiye’nin baristan yana tavrinin konferansta da devam ettiginin görülmesi ve konferansin yari-resmi nitelikte olmasi kamuoyu düsüncesini yansitmasi açisindan da önemliydi. Bu çalisma; Türkiye’nin resmi dis politika esaslarinin kamuoyu ile paralellik gösterdigi ve bu düsüncenin Balkan ülkelerine aksettirilmesinde konferansin etkisini ortaya koymaktadir. Özellikle, ulusal basin ve orijinal arsiv belgelerinden yararlanilarak konunun irdelenmesi bu çalismayi farkli kilmaktadir.