SUMMARY
Edebiyat, milliyetçi mitlerin yaratilmasinda temel "araç" olarak kullanilmistir. XIX. yüzyildaki liberal milliyetçiler, mutlakiyetçi monarsilerin lehine kullanilmis olan bütün kültürleri sahiplenerek kendi kanonlarini olusturmuslar ve bunlara yeni bir anlam kazandirmislardir. Ayni zamanda, onlarin savunduklari ideolojinin temel alinmasi suretiyle yaratilan yeni eserlerin ortaya çikmasini da desteklemislerdir. Romantizm hareketi, edebiyat ile milliyetçiligin birlestirilmesine en büyük katkida bulunan etkenlerden biri olmustur. Roman, çok geçmeden, devletin savundugu milliyetçiligin en güzel sanatsal ifadesine dönüsmüs ve büyüyen nüfusun arasinda gittikçe yayilan en basit bir araç haline gelmistir. Öte yandan, Tarih ile Edebiyat arasinda Eski Çaglardan beri çok derin bir iliski bulunmaktadir. Bu anlamda, XIX. yüzyildaki tarihî romanlar bu iliskiye bir yenilik getirmis, ama ayni zamanda okuyuculara uluslarin geçmislerini hos bir biçimde tanitacak yepyeni bir sanat biçimi olmaya özenmistir. Bunlarin amaci, yalnizca sahislara ya da tarihlere baglanmadan, gerçeklere benzerlik ile eglendirme unsurunu birbirine katarak, tarihe karsi bir ilgi uyandirmak olmustur.